İlk uzun mesafe koşum: 2013 Paris Yarı Maratonu

10.3.13

Sabah erkenden kalktık! Start noktasına. Dondurucu sabah ayazına rağmen, Nasıl bir coşkulu kalabalık! Koşacaklar, destek için gelenler! İnsan daha koşmaya başlamadan daha acayip motive oluyor. Atmosfer muhteşem! 
Maratona kaydol diye motive eden Cesare ve Adri! Bir işe kalkıştık ya, bu iki arkadaş sorumlu!

Koşmaya önce parkın içinde başlıyoruz. Sonra yavaş yavaş şehrin içine dalıyoruz. O ilk 5 km biraz zor geçiyor. Koşmaya programlamaya çalışıyorum beynimi. 

Şehir derken Paris'in en merkezi yolları kapatılmış, Senn nehrini takip ederek, Notr Dame katedrali yanından geçiyoruz. Koşarken hissiyatım şöyle.. Sanki ben duruyorum da, Paris yanımdan akıyor, sıfır yorgunluk! 5. kilometreden sonrası nasıl geçti anlamadım.. Farkında olmadan koşmamı, insanlara borçluyum. Tanımadığım yüzlerce Parisli'ye.. Maraton boyunca heryerdeler, coşkuyla karşılıyorlar her geleni! Adeta beni desteklemeye gelmiş gibiler.. Açılmış pankartlar var! Okuya okuya gidiyorum! Koş seni kim tutar! Bir güzel üstüme alınırım tabii;) Sonra çak bir beşlik diye el açmış insanlar var gülümsüyor, elleri boş bırakmıyorum! Çocuklar için özellikle yavaşlıyorum, ıskalamak kesinlikle istemiyorum! 

Ipodumu dinliyrdum başta, çok sürmedi çıkardım.. Şehri insanları dinleyerek gitmek daha motive ediciydi.. Herkes maratoncuları desteklemeye gelmiş. Kulakları kapamak olur mu hiç?!

Mesela, canlı müzik yapanlar var, onlara kocaman alkış!! Hepsi birbirinden ilginç kostümler içinde! O kadar andayım ki başka hiçbirşey düşünmüyorum zaten düşünemiyorum!

10.kilometreye gelecekti Murat öyle anlaşmıştık. Ona bakınıyorum, iyiyim herşey süper gidiyor beklediğimden kolay gidiyor demek istiyorum! Murat'ı görüyorum, yanıma geliyor biraz beraber koşuyoruz. Sonra bırakıyor ben devam ediyorum.

Kalan yarısını da aynı şekilde daha da heyecanlanarak koşuyorum. Artık otomatiğe bağlamış durumdayım, su noktasından su almak için yavaşlıyorum yürüyemiyorum bacaklar bir tuhaf gidiyor sanki ilk defa yürüyorum. Suyu içip de devam ediyorum. 

Ara ara yavaşladığım oluyor son 5 kmde. Yanımdan geçen diğer katılımcılar cesaretlendiriyorlar hadi yapbilriisn diyorlar biraz daha gaza basıyorum! Biraz da muz vs takviyesiyle devam ediyorum.. 
Derken bir bakmışım finish noktasına ulaşıyorum! İnanamıyorum! Kalbim küt küt atıyor, heyecandan..

İlk uzun koşumdu! Bitiyorum ve ağlıyorum duygular seli! Kendimle acayip gurur duyuyorum! İnanamıyorum başarabildiğime. Madalyamı alıyorum!
Yani bir ara sonuncu falan olur muyum diye endişelenmiştim, koşarken anladım ne kadar saçma bir düşünceymiş, mesele aslında bu işe girişmeye kalkışmak. Yürüyerek de olsa tamamlamak mühim olan, kimseyle yarışmıyorsunuz. Herkes kendiyle başbaşa.. 

Aman alt tarafı bi yarı maraton koştu demeyin. Dünya için küçük benim için büyük adım.. 3 ay önce bu işe kalkıştığımda 15 dakika koşsam nefes nefese kalan ben, 21.4 km'yi 2 saat 15 dakika hiç durmadan koşmuşum! Hiç fena değil. 

Murat'ı görüyorum, tanıdık yüz kalabalığın içinde ne iyi geliyor paylaşmam lazım çünkü..

Sonra düşünüyorum, kaç yaşıma gelmişim ben ilk defa yaptım böyle birşeyi.. Bu avrupalı ofis arkadaşlarım var ya, onlar için o kadar normal birşey ki maratonlara triatlonlara katılmak! Koştum ya şimdi anlıyorum esas, bu acayip bağımlılık yapıcı birşey, insan bir kere yaptı mı, hep yapası gelir hakkaten!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder