Panama' ya geldiğinizde dikkatinizi çekecek ilk şeylerden biri bu otobüsler! Diablo Rojo yani Kırmızı Şeytan.. İsminden de anlaşılacağı üzere binmek için cesur olmak lazım. Başta yok hayır kesinlikle binmem diyordum, henüz binmedik ama Panama'dan ayrılmadan birgün mutlaka denememiz lazım!
Dış cephesinde heryeri boyanmış bu otobüsler adeta yürüyen grafiti duvarları! Heryeri derken, ön camları da, o kadar boyalı! Gündüz çok hızlı ve gürültülü toplu taşıma aracı, gece ise yine gürültülü ve neon ışıklı eğlence aracı yani gezici disko. Özellikle Perşembe, Cuma ve Cumartesi geceleri görmeniz lazım. Şaka yapmıyorum, nasıl yani derseniz.. Yavaş yavaş gidiyorlar yürüme hızından daha yavaş! Son ses reggaeton müziği ve ışıklar gezici disco.. Tıklım tıklım da dolu, çılgınca dans edip eğleniyorlar!
Pek tekin olmadıkları söyleniyor, kaptıkaçtı çok oluyormuş.. Ama dünyanın neresinde yok ki.. Yani Cenevre'de metroda Murat'ın cebinden telefonunu almıştı biri. İner inmez anladık, ama iş işten geçmişti. Polis kayıt tutanak falan tutuldu ama birşey de çıkmadı. Panama güvenli bir yer, yaşaması rahat keyifli bir yer. Terördü, bombaydı, yok politikaydı taraftı, onlardı-bunlardı, oydu-buydu gibi dertler yok burada..Yeri gelmişken, yine söylemeden geçmeyelim..
Otobüslere geri dönersek, yollarda görsel şölen adeta.. Alp bayılıyor.. Bi ara bunları kaldırmışlar ve yerine yeni otobüsler getirmişler, ancak bizim metrobüslerin başına gelen bu yeni otobüslerin de başına gelmiş! Köy yollarına uygun değilmiş yeni araçlar, bazı yollara hiç giremedikleri için, Diablo Rojo'lar geri gelmiş. Şimdi her ikisi de kullanılıyor, trafikte her ikisi de mevcut. Bir ara deneyelim de anlatalım size..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder