Bizden sorulur çünkü bu artık kaçıncı tren yolculuğu, kaçıncı birbirimizi karşılamalar saymadık..
Her haftasonu birimiz seyahat ediyoruz. Çünkü Londra'da iş bulduğum zaman öyle anlaşmıştık Murat'la, her haftasonu illa ki biraraya gelinecek çok istisnai bir durum olmadıkça.. Birkaç haftasonunu iş sebebiyle pas geçmişizdir şu ana kadar. Allahtan iş yönünden rahatız, bazı haftalar cumayı haftasonuna bağlayıp evden çalışıyoruz birkaç gün fazla birlikte olabiliyoruz.
Bu gitme gelmelerin tek zor yanı planlı olup biletleri önceden almak gerekiyor. Hangimiz hangi tarihte seyahat ediyor, hangi tarihte Londra'da ya da Newcastle'da olmamız gerekiyor, tüm bilgiler için bir excel dosyamız var. Şu anda mesela önümüzdeki 4 ayın planları belli biletler alınmış durumda..
Tren biletleri az buz değil bazen uçak biletinden pahalı olduğu oluyor. Genelde trenle seyahati tercih ediyoruz.. o da ücretinden çok aslında rötar ya da iptal problemi daha az yaşanmasından.. Uçakla seyahat sıklığı artınca anlıyorsunuz aslında ne çok rötar ne çok iptal var. Bir de trende güzel restoran vagonu, internet de oluyor, birşeyler atıştırırken uçağa göre daha geniş ve konforlu koltuklarda; birkaç işini halledebiliyor insan ya da eş dost aramak için kullanabiliyorsunuz o zamanı..
Ha birde trenle daha esnek olabiliyorsunuz.. Nasıl mı? Bir keresinde trene binmiş Londra'ya geri dönüyordum. Murat beni uğurladı, tren kalkınca da eve gitti. Eve ulaşır ulaşmaz tamamlaması gereken birkaç işi varmış laptopı alıyor eline, o da ne.. Bizim laptoplar karışmış!! Hemen aradı beni, ne yapıcaz diye..
Söylemesi ayıptır ama, bu tür durumlarda soğukkanlılıkla hızlı düşünen genelde benim ailemizde;) Ya gidip Londra'dan Newcastle'a gönderecektim laptopı ya da önümüzdeki ilk durakta trenden inip kendim geri dönecektim laptopla beraber. Kısa haftasonunu iyi değerlendirebilmek için tabiki de Londra'ya giden en son trene bilet alıyoruz hep.. İnmem, Londra'ya bir sonraki gün gitmem yani başka bir deyişle birlikte birgün daha demekti.. Yani canımıza minnet..
Pazartesi önemli bir toplantı yoktu şirkette olmamı gerektirecek.. Müdüre durumu anlatsam zaten anlardı.. Bir sonraki kasabada indim. 25dk kadar uzaklaşmıştım, şansıma dönen bir tren vardı da binip geri döndüm evimize.. Uçakla gidiyor olsaydım o gün bizim değildi mesela, böyle bir esneklik olamazdı.
Demem o ki, tren veya uçak arasında kalırsanız, ben treni seçin derim!
Not: Fotoda tam anlaşılmıyor ama ortadaki siluet Murat oluyor.. Birgün yine beni karşılarken..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder