cocukla uzun ucus ve havaalaninda bekleme

11.8.16
Yolculuklarda uyuyamam pek, imkan varsa film izlemek en büyük keyfim! Kitap, gazete, dergi bir iki sayfa karıştırırım da aklım film listesindedir hep.. Hayır sinema ile aramız yok Alp geldi geleli,  sevmediğimizden değil de, geriden takip ediyoruz mecburen, kime bırakacağız Alp'i.. İşte uçak yolculukları arayı kapatmak için biçilmiş kaftan benim için..


Küba'dan sonra direkt Türkiye'ye uçtuğumuzda gece uçuşu olduğundan rahat gelmiştim. Alp   güzel güzel uyumuştu çünkü, ben de film izlerim diye pek heveslenmiştim ki hevesim kursağımda kaldı. Hayır nedense, koca uçağın, tam da benim oturduğum koltuğunun ekranı çalışmıyordu! Olacak şey değildi. Bundan dolayı KLM'ye bir şikayet yazmışlığım var mesela.. Birşey oldu mu hayır tabii ki.. Ama yazdım mı yazdım! Bir daha olursa kayıtları var. Hayır, şanssızlık ya! Yanımdaki yolculardan da film izleyen olmadı, sessiz sinema şeklinde misafir yolcu olarak izlemeye de razıydım, kulaklık falan olmadan.. O bile olamadı..

Panama'ya dönüş uçak saatleri ne yazık ki sabah genelde, gündüz yolculuk yapınca Alp uyumuyor tabii aktif geçiriyor yolculuğu.. Alp ve ben, ikimiz dönüyoruz ana-oğul. Sabah 6 uçağına binicez erkenden uyandı. Uçağa binene kadar uyanıktı, daha fazla dayanamayıp, yarım kalan gece uykusunu Amsterdam'a ulaşana kadar uyuyarak tamamladı. Uyandığında çok dinç bir Alp vardı karşımda. Harika, bu aktarma esnasında sağa sola koşturacak demekti!

Amsterdam havaalanı süper! Her yeri lounge gibi, bir kere rahat koltuklarla dolu, telefon ipad vs cihazları sarj edebileceğiniz prizler koltuk yanlarında. Abuk gubuk köşelere oturmanız ya da ayakta beklemeniz gerekmiyor bir kutucuk fazla şarj için.. 

Esas güzeli, çocuklar icin Nemo diye bi interaktif oyun alanı yapmışlar. Normalde 4 saat, rötarla 6 saate çıkan aktarma süremizi bu alanda geçirdik Alp ile.



5 saat sıkılmadan oynadı!! Baska çocuklar da olduğu icin birbirlerini oyaladılar.. bana hiç ihtiyaç duymadı çok  zaman, görüş alanında olmam yetti!  Dakika yerinde durmayan, 5 saat boyunca ful koşturan Alp, uçakta uyuyakalacaktı, sinsi sinsi gülüyordum ve içimden ''koş yavrum'' diyordum ''daha da koş''. Bu kez kafaya koydum, giderken izleyemediğim o 3 filmi üst üst izleyeceğim!





Uçağa biniş saati geldiğinde yorgundu çok, binmeden karnını doyurmuştum bir güzel, üstüne bir de süt! Bindik yerleştik.. ''Kemerleri bağla, heyecanlandım uçak kalktı kalacak'' konuşmaları yapıyorduk daha, hostes geçerken hemencecik bir örtü yastık isteyeyim kalkmadan bari de hazır olsun hani dedim. Yani 10 sn sürmedi konuşmam.. Alp'e döndüm ''ay çok heyecanlı uçak kalkıyorr'' dedim de tepki yok bizim bıdıkta.. Meğer bizimki uyuyakalmış bile! O anki sevincimi anlatamam! Film listesini gözden geçirmiş, izleyeceklerime karar vermiştim ya, ben koptum dünyadan. 

Geçirdiğim en keyifli yolculuklardandı. Zaman nasıl da hızlı geçmiş hiç anlamamışım, 10 saatlik uçuşun dakikasını boşa harcamadım! Hiç abartmıyorum, tam 4. filme başlıyorum ( çok iddialı di mi, ama gerçek) Alp uyandı, şirin şirin de bakmaz mı:) neler yapıcam şimdi der gibiydi.. Neyse ki inmemize de 1-2 saat kalmıştı.. Hiç problem degildi, kafaya koyduğum 3 filmi izlemistim ya gerisi  yalandı!! Çocuklu-Solo Transatlantik uçuşta film izleme rekoru diye birşey varsa, ben kırmış olabilirim!

Not: Bu yolculukta Alp'e gerçekten normal süt verilmiştir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder