Sıcağa rağmen çıkarım karışırım Panamalıların arasına.. Sıcak dediğim de aslında 30 dereceler ama işte aşırı nemden 50 derece sanırım hissedilen!
Yerlisinin alışveriş iş güç halletmek için gittiği, mesela turistlerin olmadığı o arka sokaklarda dolaşıp, gelene geçene bakmaya bayılırım...
Panama'dan bi sokak manzarası;
Anı durduran bu fotoğraftan okuyabilecekleriniz..
- Dünyanın diğer ucunda da hayat akıyor, ama bir yerlere yetişme telaşı olmadan, başka bir ritimde.. Panamalılar telaş yapmazlardı ya, hatırlatayım.. Onlar hep Tranquila (sakin ol dostum, hayatı yavaş sakin yaşa) durumundalardı..
- Çocuk arabası pek yaygın değil, bebekler hep kucakta, zaten olsa da kaldırımlar(!) pek müsait değil, alma daha iyi! Kucakta, omuzda uyur yavrular.. Ayakta ve hatta, yürürken bebek emzireni de çoktur.. Acayip de normaldir kimse de dönüp bakmaz!
- Yağmurlu sezondayız her an deli yağabilir ancak dev şemsiyeler yardımcı olabilir..
- Zebra yaya geçidi olduğu yanıltmasın, trafik kurallarını sallayan pek yoktur.. İstediğin zaman geçebilirsin yolun karşısına..
- İmkanları sınırlı olan kesim de modanın sıkı takipçilerindendir bu arada.. Hep yaz olmasından mütevellit, iki fırfırlı renkli tshirt bi kot şortla herkes trendi sokaklarda.
- Ve evet en işlek caddelerde birazdan Tarzan aşağı sallanacakmış hissi yaratan sarkık sarmışıklı dev ağaçlar vardır.. Ve bu ağaçlar herkes için çok normaldir. Ben hariç! Herkes geçip gider, ben hayran hayran bakarım, dokunurum, severim ve konuşurum ağaçla hatta, çak bi beşlik der öyle uzaklaşırım..
Ve bu ağaçlar da zaten en sevdiğim kısmı bu sokakların.. Hani ne işi var, dedinizse eğer..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder